Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | karşı karşıya olan | subject adj. |
General | karşı karşıya olan | affrontee [obsolete] adj. |
General | karşı karşıya olan | subordinate to prep. |
General | karşı karşıya olan | subject to prep. |
General | karşı karşıya olan | inferior to prep. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan | endangered adj. |
Idioms | ||
Idioms | kendine nazaran çok güçlü olan biriyle karşı karşıya gelmek | catch a tartar v. |
Politics | ||
Politics | abd hükümetinin, terör, kargaşa, isyan ve savaş gibi risklerle karşı karşıya kalmakta olan memurlarına vediği) ek risk/tehdit maaşı | danger pay n. |
Technical | ||
Technical | silindirleri karşı karşıya olan | vis-à-vis prep. |
Zoology | ||
Zoology | batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan | mhorr n. |
Zoology | batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan | nanger dama n. |
Zoology | batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan | gazella dama n. |
Botanic | ||
Botanic | karşı karşıya yaprakları olan | adversifoliate adj. |